Kadınlar Kulübü Diyetine Giriyorum!
Yeter yahu! Aşırı bilginin - Big data'nın hayatımızı kolaylaştırmayıp zorlaştıracağını, Kadınlar Kulübü sayesinde anladım. Hamile olduğumu öğrendiğimden beri, aklıma takılan istisnasız her soruya verilmiş 50 cevapla dolu bir site. Zaten ilk trimester endişeleri diz boyu, bir de Kadınlar Kulübü'ndeki türlü türlü hikayeyi okumak neyime yarıyor Allah aşkına?
Önceki yazılarımı okuduysanız biliyorsunuz, geçen geceyi hiç uyumadan Kadınlar Kulübü okuyarak geçirmiştim. Yahu insanın aklına gelen türlü türlü felaket senaryosu, hiç bitmeyen bir ihtimaller denizi. İnsan beyni malum, negatifi yakalamaya daha meyilli olduğundan, her seferinde o korkunç negatif olasılıklar beni içine çekti, girdiğimin 10 katı endişeyle çıktım siteden.
Aslında olay sadece Kadınlar Kulübü de değil, elimizdeki telefondan zırt pırt aklımıza gelen her şeyi sorgulayabilme belası. 'Hamilelikte bel ağrısı' , 'Hamilelikte ani acıkma', 'Hamilelikte bayılma' , 'Hamilelikte kan uyuşmazlığı' , 'Gebelikte ilk muayene', keywordlerim o kadar çok ki... Allah'tan ilginç bir şekilde deniz derya bir kaynak yok internette. Fakat olan kaynaklar da felaket haberlerini içeriyor.
Dün kitap bakarken tam da bu konuya değinmiş bir gazetecinin şahane kitabını buldum; 'Medya haber değeri taşısın diye hep felaket başlıkları yazar hamilelikle ilgili, ben gerçekleri yazdım' diyor. Nasıl iç rahatlatıcı. Bir sonraki yazımda kitabı detaylıca anlatacağım.
Konumuza dönersek, dünden önceki gece sürekli Kadınlar Kulübü'nü okuyarak hiç uyumayışımın sinir bozukluğu, bir de üstüne dünkü dehşet yorgunluğum eklenince dev bir boyut aldı, ve dün akşam eve dönünce ben kendimi kanapeye atar atmaz hüngür şakır ağlamaya başladım. Nasıl bir ağlamak!
Meğer okuduğum tüm felaket senaryolarını sırtımda taşıyormuşum. Türlü türlü insanların korkutucu soru işareti bırakıcı endişe verici hikayeleri ve cevapları sırtıma yük olmuş, beni büyük bir sıkıntının altına sokmuş. Ağlamaya başlayınca anladım. Sonra bir karar verdim:
-Hamileliğimin 4. haftasındayım ve bugünden itibaren;
*Annelerimiz,
*Kadınlar Kulübü,
*İnternet
aracılığıyla gelen bilgilerin beni endişe dolu bir hamileye dönüştürmesine izin vermeyeceğim.
Bu yüzden;
-Kadınlar Kulübü'nü okumayacağım.
-Annelerden gelen 'potansiyel felaketler' uyarıları için bu pazar, hazır herkes bir aradayken - anneler gününde - kendilerinden şöyle bir ricada bulunacağım: 'İyi niyetle yaptığınız uyarılar beni sadece daha fazla endişelendiriyor. Çok iyi bir doktorum var ve eminim beni doğru yönlendiriyor. Bu nedenle lütfen bugünden itibaren çevreden duyduğunuz potansiyel hamilelik felaket senaryolarını benimle paylaşmayınız.'
İnternette aramayı keseceğim. Eski günlerdeki gibi; eğer aklıma takılan feci önemli bir soruysa direkt doktoruma soracağım. O kadar önemli değilse, zaten cevabını öğrenmeyip boşuna kendimi yormasam da olur.
Geçen gün YouTube'da bir doktor videosu izliyorduk (bak yine), ama doktor çok doğru bir şey söyledi:
'Biz hastalarımızı her konuda, bilmeleri gerektiği kadar bilgilendiriyoruz. Bunun ötesini internetten araştırmaları sadece onları gereksiz endişelendirir.'
Ne kadar doğru demiş, şimdi anlıyorum, ağzına sağlık doktor amca.
Beynimi yeterince SAT'la, PKO'yla, HCG değeri yarıştırmasıyla, hurafeyle, 'canım xxx diyorlar'la doldurdum. Yeter. Bilgi diyetli ikinci hamilelik dönemime huzurlarınızda giriş yapıyorum, sizi de beklerim.
Yorumlar
Yorum Gönder